sun is shining again though the mist and cold from the last winter r not long gone yet people are laughing again though the dark memories from the last winter yet not be forgotten now on I wont be drinking my whisky neat it’ll be on the rocks and I will be watching the setting sun in some aegean town sitting on some ancient rocks now on my morning coffees wont be hot or my shower songs moody i’ll be shooting my espresso’s w company of derulo’s under the morning sun, and now on during the golden hours u can find me watching the sea and while apollo rides his four-horse chariot to the west helios will be busy painting my white wine to blush, with his sunshine
"Bu muazzam boşluk içindeki kaybolmuşluğumuzda, bizi bizden kurtarmak için yardım etmeye gelecek kimse yok." demişti Carl Sagan. Ben kimim? Nereden geldim? Evren beni nereye doğru sürüklüyor? Kozmik bir kaos içerisinde savrulup giden bu yıldız tozu üzerindeki ben, Pasifik'in tabanındaki isimsiz bir kum tanesinden daha mı değerliyim? Bir zamanlar bütün bu soruların cevaplarını yarın bulacağımı sanardım. Sezar'ın hayaletinin dolaştığı sokaklarda veya antik bir metnin satırlarının arasında, kesinlikle oralarda bir yerlerde olmalıydılar! Zaman aktı, yarın bugüne; bugünse düne evrildi. Dünün üzerinden ise nice kitap ve nice insan geçti. Geçmiş alev aldı, küle dönüştü. O küllerden ise birer zümrüdüanka misali yeni fikirler doğdu. Cevap oldukça kadim, bir o kadar da basit. Cevap aslında ne Ahit Sandığı'nın içinde saklı, ne Olimpos'un zirvesinde, ne de Atlantis'in dibinde. Cevap aslen küçük bir çocuğun o saf zihnindeki veya Himalayalar'ın zirvesinde yaşayan b...