Ana içeriğe atla


sun is shining again

though the mist and cold

from the last winter

r not long gone yet


people are laughing again

though the dark memories 

from the last winter

yet not be forgotten


now on

 I wont be drinking my whisky neat

it’ll be on the rocks

and I will be watching the setting sun

in some aegean town

sitting on some ancient rocks


now on

my morning coffees wont be hot

or my shower songs moody

i’ll be shooting my espresso’s

w company of derulo’s

under the morning sun, 


and now on

during the golden hours

u can find me watching the sea

and while apollo rides 

his four-horse chariot to the west

helios will be busy

painting my white wine

to blush, with his sunshine

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Savaşçıların Kanı

      Her milletin kahramanları tarihlerinde önemli bir yer tutarlar. Kahraman azınlığın çok büyük bir çoğunluğunu ise askerler oluşturur. Irk ve din ayrımı yapmaksızın bütün kahramanlarsa saygıyı hak ederler ve kutsal saydıkları değerler uğruna kanıyla toprağı birleştirmeyi göze almış bütün insanlar inandıkları değerler kadar yücedirler. Bilinmelidir ki savaşçılar, din adamlarından, âlimlerden ve bilumum şeyhten daha kutsallardır; bu kutsallık ise dinle alakalı değildir zira bazı değerler bütün dinlerin üzerindedir. Julius Evola’nın da dediği gibi: Kahramanların kanı Tanrı'ya filozofların mürekkebi ve inananların dualarından daha yakındır.   Ülkelerin politikaları yüzünden ise hiçbir savaşçıya düşmanlık beslenemez. Bütün savaşçılar, birbirleriyle savaşanlar dâhil olmak üzere, kardeşlerdir. Bu kardeşliğin temelindeyse kan değil ruh yatar. İdealler ve amaçlar farklı olsa da ruh birdir ve her şeyin üzerindedir. Bir savaşçı olan Atatürk, 1915 yı...

La Résistance

Yaşam sahibi tüm varlıkların hayatı tek bir kavram etrafında döner, direniş.   Bundan 50.000 yıl önce yaşamış atalarımız hayatta kalmak için direndi. Yemek bulup, vahşi hayvanlara yem olmamak için doğayla savaşıp galip geldiler.   10.000 yıl önce topraklar için savaşmaya başladık. İnsan insanı öldürdü, kardeş kardeşi katletti. Bir kısmımız yendi, bir kısmımız tarihin derin çöplüğüne gömüldü. Ama saldıran da savunan da ölümüne direndi.   80 yıl önce ise insanoğlu fikirleri için direndi. Naziler kızılları avladı, Franco'nun askerleri direnişçileri. Polonya toprakları için direndi, Almanlar dünya hakimiyeti, Ruslar ise yoldaşları ve halklarının can güvencesi için. Bugünse verilen savaş sisteme karşı, direniş yöneticilere. Sanılanın aslına sistem bir halka değil, halkalardan oluşan bir zincir. Çarklardan oluşan bir makine. İçinden çıkmak mümkün değil. Sistemi yıkmak isteyenlerin yapabileceği en büyük şey içinde bulunduğu çarktan, başka bir çarka geçmek...