Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

dün, bugün, yarın

 "Bu muazzam boşluk içindeki kaybolmuşluğumuzda, bizi bizden kurtarmak için yardım etmeye gelecek kimse yok." demişti Carl Sagan. Ben kimim? Nereden geldim? Evren beni nereye doğru sürüklüyor? Kozmik bir kaos içerisinde savrulup giden bu yıldız tozu üzerindeki ben, Pasifik'in tabanındaki isimsiz bir kum tanesinden daha mı değerliyim? Bir zamanlar bütün bu soruların cevaplarını yarın bulacağımı sanardım. Sezar'ın hayaletinin dolaştığı sokaklarda veya antik bir metnin satırlarının arasında, kesinlikle oralarda bir yerlerde olmalıydılar! Zaman aktı, yarın bugüne; bugünse düne evrildi. Dünün üzerinden ise nice kitap ve nice insan geçti. Geçmiş alev aldı, küle dönüştü. O küllerden ise birer zümrüdüanka misali yeni fikirler doğdu. Cevap oldukça kadim, bir o kadar da basit. Cevap aslında ne Ahit Sandığı'nın içinde saklı, ne Olimpos'un zirvesinde, ne de Atlantis'in dibinde. Cevap aslen küçük bir çocuğun o saf zihnindeki veya Himalayalar'ın zirvesinde yaşayan b...

bekle.

 Beklemekten ibaret insanoğlunun yaşamı.  Doğduğumuz günden beri. Bazen önümüzdeki o pazartesiyi, bazen o cumayı. Alkolün tekrardan damarlarımıza işleyeceği o geceyi, o sınavı o kadını veya  o adamı, bazen "o" olmadığını bildiğimiz bazen de "o" olmasını dilediğimiz insanı. Harp vakti, askerler bilirler en çok da beklemeyi. Sonraki çatışmayı, Sonraki yemeği, Ailelerine kavuşacakları o günü. Ve ummasalarsa da beklerler, beaber uyudukları o adamların, Ölecekleri cepheyi. Kim bilir, anlatabilmeyi beklemişizdir belki de, henüz küçükken. Konuşur durur zira etrafımızdaki herkes. İfade edebiliyorlardır hislerini, ne istediklerini. Bazen de böyledir hayat. Elde ederiz istediklerimizi. Öğreniriz, biliriz artık konuşmayı. Lakin nedir geçen elimize? Kaçımız hissettiğimiz kadar ifade edebiliriz,  o en derinlerde yatan hisleri, yaraları?  Kendimize bile geldiğinde yeri.  Yeri gelir korkarız, Yargılamasından  korkarız insanoğlunun.  İçimize atar bir kısmını, kız...