Yaşam sahibi tüm varlıkların hayatı tek bir kavram etrafında döner, direniş. Bundan 50.000 yıl önce yaşamış atalarımız hayatta kalmak için direndi. Yemek bulup, vahşi hayvanlara yem olmamak için doğayla savaşıp galip geldiler. 10.000 yıl önce topraklar için savaşmaya başladık. İnsan insanı öldürdü, kardeş kardeşi katletti. Bir kısmımız yendi, bir kısmımız tarihin derin çöplüğüne gömüldü. Ama saldıran da savunan da ölümüne direndi. 80 yıl önce ise insanoğlu fikirleri için direndi. Naziler kızılları avladı, Franco'nun askerleri direnişçileri. Polonya toprakları için direndi, Almanlar dünya hakimiyeti, Ruslar ise yoldaşları ve halklarının can güvencesi için. Bugünse verilen savaş sisteme karşı, direniş yöneticilere. Sanılanın aslına sistem bir halka değil, halkalardan oluşan bir zincir. Çarklardan oluşan bir makine. İçinden çıkmak mümkün değil. Sistemi yıkmak isteyenlerin yapabileceği en büyük şey içinde bulunduğu çarktan, başka bir çarka geçmek...
“Milletim insan türü, vatanım yeryüzüdür benim; ancak böyle düşünenin insan olacağına inandım.” Tevfik Fikret